Məhsul kodu: 10343
Étienne Balibar,1980 li yılların başlarında öğrencilerine verdiği derslerden hareketle yazdığı bu kitapta Spinoza felsefesinin yakın bir okumasını yaparak, antropolojik sorun ve siyasi sorun arasındaki ilişkiselliği Spinozacı felsefe sisteminin özgünlüğünde ortaya koyuyor. Matheron, Deleuze ve Althusser in açtığı yoldan Marx tan öğrenilenlerle Freud tan öğrenilenler arasındaki uçurum üzerine köprüler kurma? imknına dair bir çabanın ürünü olan Spinoza ve Siyaset, burjuva özlü bir siyaset anlaşıyışının reddi olarak, ontolojiyi içeren bir politik felsefenin, Spinoza sisteminin damarlarında gezdiğini ispatlıyor. ?Beni yazmaya iten sebepleri açıklayacağım. Bu sebeplerin ilki dinin, doğal ve insani güçlerin çıldırtıcı korkusu ve kiliselerin çıkarcı dogmatizmi nedeniyle batıl itikada dönüşerek bozulmasıdır. Açık ya da gizli savaş ile kitlelerin tutkularının iktidar sahipleri tarafından yönlendirilmesi bundan kaynaklanır. Spinoza felsefe yapma conatus unu (çabasını) böyle açıklar. Ve bu çaba onun yönetilen kitlelerin pasifliğini reddedip, üretken ve kurucu bir iktidarın politik bedeni olan çokluğa götürür. Onun, siyaseti bireysel taleplere indirgeyen başta Hobbes ve Rousseau olmak üzere toplumsal sözleşmeciler le kendi arasına koyduğu mesafe buradan gelir. Spinoza kendi döneminin diliyle, on yedinci yüzyıldaki siyaset düzleminin ve iktidar ilişkilerinin içinden yazdı. Eğer gelecek tahakkümcü iktidarların değil özgürlüğün gücünün geleceği olacaksa, on yedinci yüzyıldaki bu bilge adamın söyleyeceği çok şey var.