Məhsul kodu: 7362
Türkiye de roman, her bakımdan iflas etmiş Osmanlı İmparatorluğu nun, Tanzimat ın akabinde belli başlı kurumlarına taze kan aradığı bir dönemde doğmuştur. 1862 de Fenelon un Telemaque yla başlayan Fransız romanlarının çevirileri ve 1872de Şemsettin Sami nin Taaşşuk-i Talat ve Fitnat adlı romanıyla birlikte Osmanlı yazarları, roman alanında da kalem oynatmaya başlamışlardır.
Küçük, sezgili bir okur kitlesine seslenen, kentli ve aydın bir seçkinler tabakasının buyruğunda yolunu arayan ilk Türk romanları, anlatı sanatının yetkin örnekleri sayılamasa da, hem Osmanlı devletinin alacakaranlığında tanıklık belgeleri olarak çok önemli bir tarihsel işlev yüklenmiş, hem de iktidara oynayan Türk aydınının kendi fikirlerini topluma benimsetmesinde ciddi bir kaldıraç rolü oynamışlardır.
New York ve Princeton üniversitelerinde yürüttüğü Ortadoğu çalışmaları içerisinde Türk edebiyatı ve Osmanlı tarihine özel bir ilgi duyan Robert P. Finn, 1872-2000 yılları arasında kaleme alınmış kurmaca metinleri çözümlediği bu kitabında. Türk romanının doğuşunun bir portresini çizmektedir.