Məhsul kodu: 1948
Gözde renk, yerde mevsim yaratan yedi güneşin altındaYarısı madde, yarısı ruh, öyle bir dünyaydı mekân...Kilimi yeşil çayır, çatısı gök kubbeden obaydı;Sesi Orhun Nehri akışlı, rengi akbuğdaydı;Dört yanı alkımlı, çevreni yaydı mekân.Yaprak hışırdaşır, kanat sesi duyulurAlageyik koşuşlu sır ormanlarında;Zümrüt Hüma uçuşlu semalarındaÖzgür nefesiydi bereketi, biteği.Geçit vermez demir dağlarınınYollarına yazılırdı bir destan...Bengütaşını yontan adsızın;Aşkına savaşan ilkeli kızın;Ozanlar sesi ıklığ, kopuzun;Kadim yurduydu o mekân.Ezelden geleceğe mirasıydıOngun bahar yağmurlarınınSularında yıkanan Oğuz un...Bir mekân ki o, Bengibozların;Savruk yeleli beyaz, doru ve al,Güz rüzgârıyla yarışan ala atların;Ruhundan süzülüp yeniden doğanKımız memeli, şahlanan kısraklarınŞairin Davet ini alıp önceki asırlardanSilinmez izler bırakıp Uzak Asya dan Dağlarına gün değimi vardığı Anadolu ydu...İçinde korkusuz Kan Turalı lar, nice delikanlılar;İnce Belli Banuçiçek, Sarı Selcen, Çalı Kuşu Alçin ler;Ağam hey! Kaşları yay, yüzleri ay nice güzeller vardı...
(Tanıtım Bülteninden)